Velimizin sınıfa geldi. Sınıfımıza gelen velimize öğrencilerimiz tarafından hoş geldiniz denildi. Velimiz ile öğrencilerimiz birebir tanıştı. Hikaye okumak için öğrenciler yarım ay şeklinde oturdu. Velimiz kitabın kapağını öğrencilere gösterdi. Hikayemiz neyi anlatıyor olabilir diye açık uçlu soru sordu. Hikayemizi tanıtıp içerisindeki resimler incelendi. Öğrenciler fikirlerini söyledikten sonra hikayeyi okumaya geçti. Eş anlamlı, zıt anlamlı ve anlamlarını bilmedikleri kelimeler hakkında sohbet edildi. Öğrencilere bu kelimeler ile ilgili görseller gösterildi. Veli kitap okurken bu tarz sorular eşliğinde kitabı okuyarak çocukları sadece pasif dinleyici olmaktan çıkarıp hikayeye dahil etti. Kitapta geçen farklı kelimelere gelindiğinde mutlaka vurgu yaparak bu kelime ne demek, daha önce duymuş muydunuz gibi sorular soruldu. Kitapta geçen Adana kebap, Bici Bici, Şalgam gibi yöresel yiyecek ve içeceklerden bahsedilir. Bu yiyeceklerin Türk Kültürüne ait olduğundan bahsedilir. Daha sonra Adana yöresinde yetişen Portakal Mevsiminden bahsedilir. Adana'da her yıl portakal çiçeği festivali yapıldığından söz eder. Öğrencilere bu kelimeler ile ilgili çalışmalar dağıtıldı. Ardından Adana Türküleri bilgisayardan dinlenildi. Velimizin katılımıyla sıcak bir ortam oluştu. Öğrenciler eğlenceli zaman geçirdiler. Öğrenciler etkinliklere etkin bir şekilde katılım gösterdi. 

  Sınıfımıza çok özel bir konuk davet ettik: sevgili velimiz. Velimiz sınıfa girdiğinde, öğrencilerimiz büyük bir heyecanla onu karşıladı ve hep bir ağızdan "Hoş geldiniz!" diyerek sıcak bir atmosfer yarattılar. Velimiz, öğrencilerimizle birebir tanışarak her biriyle kısa bir sohbet gerçekleştirdi. Bu tanışma anı, öğrencilerle veli arasında samimi bir bağ kurulmasına yardımcı oldu. Öğrenciler, velinin sıcak yaklaşımı sayesinde kendilerini daha rahat hissettiler.

Hikaye okuma etkinliği için, öğrencilerimiz yarım ay şeklinde oturarak velimizi dinlemeye hazır hale geldiler. Bu oturma düzeni, öğrencilerin dikkatini toplamasına ve birbirleriyle etkileşimde bulunmalarına olanak sağladı. Velimiz, elindeki kitabı dikkatlice öğrencilerimize gösterdi ve kitabın kapağını tanıttıktan sonra, "Bu hikaye sizce neyi anlatıyor olabilir?" diye sordu. Bu açık uçlu soru, öğrencilerin merak duygusunu uyandırarak, onları düşünmeye teşvik etti. Öğrenciler, farklı yorumlarda bulunarak hayal güçlerini ortaya koydu. Velimiz, her öğrencinin fikrine saygı göstererek, onların düşüncelerini dikkatle dinledi. Bu süreç, öğrencilerimizin özgüvenlerini artırdı ve kendi fikirlerini paylaşmaktan çekinmemelerine olanak tanıdı.

Hikaye okumaya geçmeden önce, velimiz öğrencilerle kitabın içindeki resimleri inceledi. Kitabın her bir sayfasında yer alan resimler üzerine konuşarak, hikayenin nasıl gelişebileceği hakkında tahminler yürüttüler. Öğrenciler, hikayenin içeriğini daha derinlemesine keşfetmeye başladılar. Velimiz, öğrencileri sadece pasif dinleyiciler olarak bırakmak yerine, onları aktif katılımcılar haline getirdi. Hikaye boyunca öğrencilerle etkileşimli sorular sorarak, çocukları hikayeye dahil etti. "Bu kelime ne anlama geliyor?", "Daha önce böyle bir kelime duymuş muydunuz?" gibi sorular sorarak, öğrencilerin dikkatini metindeki yeni veya ilginç kelimelere çekti.

Özellikle hikayede geçen eş anlamlı, zıt anlamlı ve anlamı bilinmeyen kelimeler üzerine derinlemesine sohbet edildi. Velimiz, bu kelimeleri kullanarak öğrencilerin dil becerilerini güçlendirdi. Ayrıca, öğrencilere bu kelimelerle ilgili görseller göstererek, somut örnekler üzerinden açıklamalar yaptı. Bu şekilde öğrencilerin yeni kelimeleri daha kolay öğrenmeleri sağlandı. Öğrencilere bu kelimelerle ilgili eğlenceli çalışmalar dağıtıldı, böylece öğrendiklerini pekiştirdiler.

Hikaye sırasında Türk kültürüne özgü yiyecek ve içecekler de konu oldu. Kitapta geçen Adana kebap, Bici Bici ve Şalgam gibi yöresel lezzetlerden bahsedildi. Velimiz, bu yiyeceklerin Türk kültürünün önemli bir parçası olduğundan bahsetti ve öğrencilerin kültürel bilincini artırmaya yönelik kısa bir bilgi verdi. Bu lezzetlerin sadece Adana yöresine özgü olmadığı, Türkiye'nin dört bir yanında bilinen ve sevilen yiyecekler olduğuna dikkat çekildi. Ardından, Adana'da her yıl düzenlenen Portakal Çiçeği Festivali’ne dair bilgiler paylaşıldı. Bu festivalin ne kadar renkli ve eğlenceli geçtiği anlatılarak, öğrencilerin ilgisi çekildi. Özellikle Adana'da portakalın bolca yetiştiği ve bu mevsimin Adana'da özel bir yere sahip olduğuna vurgu yapıldı.

Etkinliğin ilerleyen bölümünde, öğrenciler Adana kültürünü daha iyi anlamak için Adana türküleri dinlediler. Bilgisayardan çalınan bu türküler eşliğinde öğrenciler, Adana'nın kültürel zenginliklerini daha yakından tanıma fırsatı buldu. Müzik dinletisi sırasında öğrenciler hem keyif aldı hem de yeni bir kültürel deneyim yaşadı. Bu, onların müzikle de bağlantı kurarak öğrenmeyi eğlenceli bir hale getirmelerini sağladı.

Velimizin katılımıyla sınıf ortamı oldukça sıcak ve samimi bir hale geldi. Öğrenciler, bu etkileşimli etkinlik sayesinde hem eğlenceli vakit geçirdiler hem de yeni bilgiler edinmenin keyfini yaşadılar. Etkinliğin sonunda, öğrenciler velimize teşekkür ettiler ve tekrar sınıfa gelmesini dilediler. Öğrencilerin etkin katılımı ve ilgi dolu bakışları, bu tür etkinliklerin öğrenmeyi ne kadar zenginleştirdiğini bir kez daha gösterdi.