Dilimizin zenginlikleri projesi kapsamında milli değerler ve kültürel ögelerimizi öğrendik. Bu kapsamda pratik zekası ve sevimliliğiyle bize karakterini ve fıkralarıını miras bırakan Nasreddin Hoca'yı tanıdık. "Göle Maya Çalma" fıkrasını öğrendikten sonra müzikli drama yaparak keyifli vakit geçirdik. 

 

Dilimizin Zenginlikleri Projesi kapsamında, milli değerlerimiz ve kültürel öğelerimizi öğrenmeye yönelik zengin içerikli bir çalışma gerçekleştirdik. Bu çerçevede, Türk kültürünün en önemli figürlerinden biri olan, mizah anlayışı, pratik zekâsı ve sevimliliğiyle gönüllerimizde yer eden Nasreddin Hoca'yı tanıma fırsatı bulduk. Nasreddin Hoca’nın, yüzyıllardır toplumumuzda güldüren ve düşündüren hikayeleriyle nasıl bir kültürel miras bıraktığını keşfettik.

Etkinliğimizde, öğrencilerimizle birlikte Nasreddin Hoca'nın hayatı ve karakter özellikleri üzerinde durduk. Onun halk arasında saygı gören, aynı zamanda bilgelikle espri yaparak insanlara dersler veren biri olduğunu öğrendik. Nasrettin Hoca’nın fıkralarının, aslında derin anlamlar taşıdığını ve günlük yaşamın içinde önemli mesajlar verdiğini fark ettik. Öğrencilere, Nasreddin Hoca’nın ne kadar zeki, sevimli ve halkın içinden biri olduğunu anlatan kısa bir tanıtım sunumu yapıldı. Özellikle Hoca’nın nüktedanlığı, hazırcevap oluşu ve olaylara farklı bir bakış açısıyla yaklaşma becerisi öğrencilerin ilgisini çekti.

Bu etkinlikte, özellikle "Göle Maya Çalma" fıkrası üzerine yoğunlaştık. Öğrencilere bu ünlü fıkra okunarak Nasreddin Hoca’nın göle maya çalmasının, yüzeyde absürt görünen ama derinlerde umut ve inanç mesajı barındıran bir davranış olduğu anlatıldı. Hoca’nın, “Ya tutarsa!” sözüyle aslında denemekten ve umuttan vazgeçmeme mesajını nasıl verdiği üzerine konuşmalar yapıldı. Öğrenciler bu hikayeyi dinledikten sonra, fıkranın ana temasını ve alt metnini tartıştılar. Hoca’nın mizahi anlatımı sayesinde çocuklar hem eğlendi hem de umut etmenin, çaba göstermenin önemini kavradılar.

Fıkrayı öğrendikten sonra, etkinliğimizi daha da eğlenceli ve etkileşimli hale getirmek amacıyla müzikli drama çalışması gerçekleştirdik. Öğrenciler, "Göle Maya Çalma" fıkrasını sahnelemek için küçük gruplara ayrıldılar. Her grup, fıkranın farklı bölümlerini kendi yorumlarına göre canlandırdı. Bu aşamada, Nasreddin Hoca karakterini canlandıran çocuklar, büyük bir heyecanla fıkradaki olayları sergilediler. Kimi çocuk Nasreddin Hoca oldu, kimi çocuk mayayı hazırlayan komşuları, kimisi de göl oldu. Göl kenarında maya çalma sahnesi sırasında, müzikler eşliğinde komik ve neşeli bir ortam oluştu. Öğrenciler, drama sırasında hem hikayeyi pekiştirdi hem de beden dilini kullanarak Nasreddin Hoca'nın fıkraya kattığı mizahi unsurları sahnede canlandırdı.

Müzikli drama etkinliğiyle, çocuklar olaylara kendi bakış açılarını kattılar. Fıkrayı canlandırırken fonda kullanılan Türk halk müziği, etkinliğe hem kültürel bir zenginlik kattı hem de öğrencilerin dikkatini artırdı. Özellikle "Ya tutarsa!" repliği büyük bir coşkuyla sahnede tekrarlandı ve bu replik, çocukların gün boyunca dillerinde kaldı. Çocuklar, Nasreddin Hoca’nın göle maya çalarken gösterdiği inancı ve umudu canlandırırken, müzik eşliğinde olayların ne kadar eğlenceli hale gelebileceğini deneyimlediler.

Drama sonrası, her bir grup sahneledikleri bölüm hakkında kısa bir değerlendirme yaptı. Öğrenciler, hangi sahnenin onları en çok güldürdüğünü, Nasreddin Hoca’nın hangi sözlerinin onları düşündürdüğünü paylaştılar. Bu interaktif etkinlik, öğrencilerin hikaye anlatımını, tiyatral becerilerini ve grup içi işbirliğini geliştirmelerine yardımcı oldu.

Sonuç olarak, Nasreddin Hoca’nın fıkraları ve felsefesi, bu etkinlik sayesinde öğrencilerimiz tarafından daha iyi anlaşıldı ve kültürümüzün ne kadar zengin olduğu bir kez daha vurgulandı. Nasreddin Hoca’nın sadece güldüren değil, düşündüren yönleri de fark edildi. Öğrenciler hem eğlendi hem de Nasreddin Hoca’nın derin hikmetini öğrenerek kültürel birikimlerine yeni değerler kattılar. Bu keyifli etkinlik, proje kapsamında öğrencilerin kültürel farkındalıklarını artırırken aynı zamanda unutulmaz bir deneyim yaşattı.